Metamfetamin Bağımlılığı..
- Hande Çelikay Söyler
- 4 Haz 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Eki 2023

İlk defa Japonya'da 19. yüzyılda sentezlenen metamfetamin, II. Dünya Savaşı sırasında askerlere uyanık kalmaları için amfetamin veya metamfetamin verilmesiyle popüler hale gelmiştir. Metamfetamin savaş sonrası dönemde de depresyon, alkol bağımlılığı, narkolepsi, obezite ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi birçok hastalığın tedavisi için kullanılmaya başlanmış hatta iştah azaltıcı etkisi nedeniyle kadınlara zayıflama amacıyla pazarlanmıştır (EMCDDA, 2014; Vearrier vd., 2012). Ancak, metamfetaminin tedavi amaçlı kullanımının yayılması, kötüye kullanımın da artmasına neden olmuştur. İlk metamfetamin epidemileri, 1945-1955 yılları arasında Japonya’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde belgelenmiştir (Ahmad, 2003; Shrem ve Halkitis, 2008). Sonraki yıllarda, bu ülkelerde savaştan kalan stoklardan kaynaklanan hapların büyük ölçüde kullanımına bağlı olarak metamfetaminin tıbbi olmayan kullanımı yaygınlaşmıştır.
Metamfetaminin kullanımıyla ilgili kaygıların artması son zamanlarda farklı ülkelerde artan kullanım oranlarına dayanmaktadır. Metamfetamin kullanımı tarihsel olarak büyük ölçüde Slovakya ve Çek Cumhuriyeti ile sınırlı kalmıştır. Ancak son dönemlerde İskandinav ülkelerinde amfetamin ile metamfetamin arasında bir değişim yaşanırken, Almanya'da kristal metamfetamin kullanımındaki artış da dikkat çekmektedir. Metamfetamin kullanımı Güneydoğu Asya ve Çek Cumhuriyeti'nde benzer büyüklüktedir. Avustralya, Yeni Zelanda, Afrika ve Birleşik Krallık’taki oranlar ABD'ye kıyasla daha düşüktür. (Stoneberg vd, 2018). Yunanistan'da eroin kullanıcıları arasında metamfetamin kullanımı rapor edilirken, Birleşik Krallık'ta eşcinsel erkek grupları arasında metamfetamin enjeksiyonu konusunda endişeler mevcuttur. 2006 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yeni HIV enfeksiyonlarının yüzde elli üçü erkeklerle seks yapan erkekler arasındaydı (MSM). (Centers for Disease Control and Prevention, 2008). Bu raporlar, metamfetaminin erişilebilirliği ve kullanımının geniş bir coğrafyaya yayıldığını göstermektedir (EMCDDA,2014).
Metamfetamin kullanımıyla ilgili veriler oldukça endişe verici görünmektedir ve bu endişeler dünya çapında artmaya devam etmektedir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, yaklaşık 12 milyondan fazla kişi hayatlarında en az bir kez metamfetamin kullanmıştır. Araştırmada ayrıca yaklaşık 1 milyon 200 bin kişinin son bir yıl içerisinde metamfetamin kullandığı, ortalama 44000 kişinin ise son bir ayda metamfetamin kullandığı tespit edilmiştir (SAMHSA, 2013). Avrupa’da ise sadece iki ülke, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya, yetişkinler için problemli metamfetamin kullanıcılarının sayısını (Çek Cumhuriyeti %0.42, Slovakya %0.21) tahmin edebilmiştir (UNODC, 2013). Türkiye’de ise, genel bir metamfetamin kullanım düzeyi tahmini yapılamasa da yasadışı uyuşturucular için laboratuvar tarama sonuçlarına göre, son iki yılda en sık kullanılan madde grubunun amfetamin/metamfetamin grubu olduğu görülmüştür (Karakukcu vd., 2018). Bununla birlikte, klinik ortamlarda metamfetamin kullanan hastaların sayısında da bir artış gözlemlenmektedir.
Hamilelik sırasında amfetamin kullanımının yaygınlığına ilişkin güvenilir veriler azdır ancak metamfetamin kullanımı, yüksek riskli cinsel davranış ve erken gebeliklerle ilişkilidir. (Zapata vd. 2008) 2018 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde 1,87 milyon kişinin metamfetamin kullandığı (Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmeti İdaresi, 2019) ve metamfetamin kullanıcılarının %41'ini kadınların temsil ettiği tahmin edilmektedir (SAMHSA, 2019). Metamfetamin kullanımı, merkezi sinir sistemi içinde tekrarlanan monoamin salınımı ile ilişkilidir ve bu durum, metamfetamin kullanıcılarında nörolojik ve psikiyatrik sorunlara neden olabilir. Doz bağımlı etkileri de bulunan metamfetamin, daha yüksek dozlarda kullanıldığında MSS'yi daha ciddi bir şekilde etkiler (Wallace vd., 1999).
Aşırı dopaminerjik işlev, psikotik semptomlara sebep olurken, glutamaterjik, GABAerjik, kolinerjik ve opioiderjik iletimdeki bozukluklar ise depresyon, saldırganlık, motor bozuklukları ve uyku bozuklukları gibi diğer semptomlara yol açabilir (Moszczynska ve Callan, 2017).
Metamfetaminin kısa süreli etkileri, kullanıcılarda uyanıklık, öfori, hiperaktivite, atiklik, artan özgüven ve iştah kaybı gibi belirtilere neden olmaktadır (Moszczynska ve Callan, 2017; Pike vd., 2016). Ancak, uzun süreli kullanımı dopamin sisteminde moleküler değişikliklere neden olur ve sinir ucu terminal hasarıyla birlikte motor becerilerin bozulmasına, kaygıya, bilişsel gerilemeye, psikotik bozukluklara, şiddet davranışlarına, depresyona, sanrılara ve halüsinasyonlara yol açabilir (Rusvniak, 2011). Bu nedenle, akut öforijenik etkiler genellikle aşırı kullanımda psikiyatrik sorunlara dönüşmektedir. Yüksek dozda metamfetamin kullanımı ise huzursuzluk, saldırganlık, kaygı, tekrarlayan davranışlar, sinirlilik, ajitasyon, konfüzyon, şiddetli davranışlar, disfori, stereotipi, psikomotor bozukluklar, işitsel halüsinasyonlar, panik ve paranoya gibi semptomlara sebep olur (Hart vd., 2008; Zweben vd., 2004). Yüksek doz kullanımının son aşamasında ise öfori negatif semptomlarla yer değiştirir ve anksiyete, boşluk hisleri gibi semptomlar ortaya çıkar (Moszczynska ve Callan, 2017).
Metamfetamin kişide psikoza, sanrılara ve halüsinasyonlara neden olur. Bu belirtiler metamfetamin kullanımdan sonra bir hafta kadar devam eder ve sonrasında etkisini yitirir. Fakat bazı durumlarda bu semptomlar kronik hale gelebilir. Bu durumun ortaya çıkmasında metamfetamine bağımlı kullanıcılar daha yüksek risk altındadır (Petit vd.,2012). Yapılan çalışmalara göre metamfetamini sürekli kullanan ve metamfetamine bağımlı hale gelmiş kullanıcılar bağımlı olmayan kullanıcılara kıyasla daha yüksek oranda psikoz semptomları sergilemişlerdir. Ayrıca metamfetamin kullanımı şizofreni hastalarının psikotik semptomlarının ağırlaşmasına neden olabilmektedir (Mcketin vd.,2006). Metamfetamin kullanımının depresyon ve anksiyete ile ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Depresyon ve anksiyete metamfetamin kullanıcılarında en sık görülen rahatsızlıklardır (Mcketin vd.,2005). Metamfetamin kullanıcılarının üçte birine depresyon tanısı konmuştur ve dörtte üçü metamfetamin tüketimine başladıklarından itibaren şiddetli anksiyete belirtileri sergilemişlerdir (Petit vd.,2012).
Yapılan araştırmalar sonucu metamfetamin ve saldırgan davranış arasında ilişki bulunmuştur. Bu araştırmalara göre metamfetamin kullanan kişiler memamfetamin kullanımına başladıktan sonra daha saldırgan davranışlar sergilemeye başlamışlardır. (Darke vd.,2007). Kullanıcıların %43’ü salgırganlığını engellemede problem yaşamıştır (Zweben vd., 2004) ve kullanıcıların üçte birlik kısmı metamfetamin kullandıktan sonra başka kişilere şiddet içeren davranışlar göstermiştir (Sommers vd.,2006).
Uzm. Psikolog İlker Çevik
Doç. Dr. Hande Çelikay Söyler
Comments